6 Kasım 2009 Cuma

ERTELEMEK

Hayatımızdaki en basit işleri ertelemek ve sonrasında telaşa kapılıp hayatı yaşayamamızdan bahsetmek. Nelermi ertelenir en basitinden her pazartesi dıyete başlanılacaktır ama hiç bir pazartesi diyete başlanılmaz.Eski bir arkadaşa sadece bir ne haber demek için telefon açılacaktır ama o telefon bir türlü açılmaz çünkü daha önemlidir ya hayatı yaşamak trafikte işe giderken ya da eve koşarken yolda önümüze geçenlere yol vermemek için cebelleşmek ya da akşamları boş boş yaşamadığımız hayatların dizilerini seyretmek ve merakla bir sonraki haftayı beklemek,ya da tiyatro seyretmeyi sevmek ama yılda bir kere anca bir bilet alıp tiyatroya gitmek. Daha neler mi erteliyoruz.hemen hemen herseyi sonra yaş ilerliyor ve alıyor bir panik havası insanı eyvah iş hayatı, evlilik hayatı bunların peşınde koşarken yine devam ediyoruz ertelemelere bu hayatımızı ya kolaylaştırıyor kolaya kaçıyoruz ya da korkuyoruz isteklerimize öncelik vermekten, sorumluluklarımız ve yaşımızın gerekliliklerini geri planda bırakmaktan. Oysa ertelemeden doyasıya yaşamak lazım noktasına virgülüne ertelemeden,önemsiz gibi görünen ama aslında önemli olanları ertelemek yerine yapılacaklar listesine ilk sıralara koymalı kii gelecekte geçmişe baktığımızda keşke demeyelim.

Keşke diyete başlasaydımda şimdi şu elbisenin içinde güzel dursaydım.Keşke arkadaşıma telefon açsaydımda onu ne halde olduğunu öğrenseydim ya da son kez sesini duysaydım.Keşke daha çok oyuna bilet alsaydımda elimde bastonum olmadan önce gözüm görürken kulağım işitirken doya doya seyretseydim en güzel eserleri.


Herşey isteğimiz dışında bir nehirde sürüklenir gibi ya da rüzgarı arkamıza almış gibi gidiyoruz.İsteklerimizi hayallerimizi geride bırakarak.

Sonra geriye kalan sadece pişmanlıklar,göz yaşları ve bitmeyen keşke ile başlayan cümleler oluyor. Keşke…….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder